Takvimler 4 Mayıs 1897’yi gösteriyor. Yer Paris, her şey çok güzel; fakirler için kermes yapılıyor, herkes mutlu. Sonra bir anda çıkan bir facia ve sonrasındaki çok üzücü iddialar ve bulgular: Bazar De La Charité Yangını.

Eğer bir gün Paris’e turist olarak giderseniz Louvre Müzesi, Zafer Takı ve Champs-élysées caddesinin ortasında ve modern binaların arasında kalan Notre-Dame-de-Consolation Şapelini görebilirsiniz. Eğer dikkat etmezseniz önünden geçip gidebilirsiniz, aksine üstündeki yazıyı okuyabilirseniz tarihi bir önemi olduğunu anlayabilirsiniz.

1885 yılında beri yer yıl orada genelde aristokratlar, fakirler için kermes düzenlerdi. Yani kermesten elde edilen paranın büyük bir bölümü fakirlere veya evsizlere bağışlanıyordu. Bu böyle 12 yıl devam etti ve takvimler 1897’yi gösterdi. Ayrıca pazarda çok üst düzey aristokratlar da vardı. Mesela o gün pazarda bulunanlardan birisi de Avusturya İmparatoriçesi, Macaristan Kraliçesi Elizabeth’in kız kardeşi Alençon düşesi Sophie Charlotte de vardı. Sadece bununla da değil farklı dük ve düşesler de vardı, Sophie Charlotte felaketten sonra belki de en çok anılacak olan isim olacaktı.

Alençon Düşesi Sophie Charlotte
Sophie Charlotte Kimdir?

Her şey yine güzeldi, kermes Jean Goujon caddesine taşınmıştı. Burada ahşap bir yapı inşa edildi. 80 metre uzunluğunda ve 13 metre genişliğinde, içi pazarı andıran bir binaydı. fakat güvenlik konusunda çok zayıftı. Yapılırken çok hızlı bir şekilde yapıldığı için güvenliğe çok da dikkat edilmemişti.

İçeride tam olarak yirmi iki pazar tezgahı vardı, bunun yanında tavandan inen gaz dolu bir balon ve güzel perdeler, halılar da binayı süslüyordu. Kermesin o gününe bakacak olursak her şey güzel gidiyordu zira insanlar da heyecanlıydı çünkü, o gün binanın içindeki sinemada film izlenecekti.

Çünkü sinema teknolojisi daha yeniydi ve halkı bırakın daha Fransız Burjuvası daha ilk kez sinemayı görüyordu, o derece insanlar heyecanlı yani. Fakat arka planda işler o kadar da tıkırında yürümüyordu; arkada filmi oynatacak olan sinematograf, kendisinin bulunduğu odanın çok dar olduğunu ayrıca bu odanın seyircilerden ayrı durması gerektiğini Organizatör Baron Mackou’ya bildirmişti.

Fakat organizatör geçici ve yararsız sözde çözümler sunmaktan başka bir şey yapmadı. Ki bu da felaketin ilk adımlarıydı; çünkü oksijen tüpleri ve eter kutuları gibi ileride felakete yol açacak şeyler çok sıkışık alandaydı ve herhangi bir kazada direkt olarak hepsi tutuşabilirdi.

Bazar De La Charité Yangını Yaklaşıyor!

Her neyse pazar devam ederken her şey görünüşte normaldi. Tören sonrasın tahminen bin 700 kişi olan pazarda tahminen bin 200 kişi kalmıştı. Bu kadar insan da sinemaya girdi. Film izlenirken projeksiyon lambasını çalıştıran eter bitince yeniden eter doldurulma ihtiyacı duyuldu.

Sinematograf Normandin’in yardımcılarından Bellac, asistanı Grégoire Bagrachow’dan kendisinine ışık vermesini istedi. Ayrıca seyirciye ışık gitmemesi için perdeyi çekmek yerine kibrit çakmak gibi bir girişimde bulununca etraftaki her şey aniden tutuştu. Bunda az önce anlattığım yanıcı maddelerin dar bir alana sığdırılmasının da etkisi var.

Her neyse bina ahşap olduğu ve yerlerde halıların da olmasıyla alevler hızlıca yayıldı. Ayrıca kermesteki tablolar, tezgahlar, kurdeleler, danteller de yanınca orta alandaki koridor yani tezgahların bulunduğu koridor çok hızlı bir şekilde yangına teslim olur. Ayrıca şu da vardır ki: o dönem kadın kıyafetlerinde büyük miktarda kumaş kullanıldığını da göz önüne alırsak durumu siz düşünün artık. Devam edecek olursak binanın toplam 4-5 çıkışı olmasına rağmen insanlar panikten, dumandan sadece sağa sola koşturuyordu.

Organizatör ve yardımcıları sakin bir şekilde binayı tahliye etmeye çalıştıysa da bu işe yaramadı, zira o panik havasında, o koşuşturma havasında kimse duyamadı ve dinlemedi. Kendini kaybedenler mi ararsınız, düşüp de ezilenler mi ararsınız hepsi bu yangında gerçekleşiyordu.

Görgü tanıklarından anladığımız üzere herkes kendini dışarı atmak istiyordu, fakat ölenler ve yere düşenler bunu zorlaştırıyordu çünkü zaten etrafta göz gözü görmüyor; bir de yerdeki bedenler de hareket etmeyi çok zorlaştırıyordu. Ayrıca görgü tanıklarından da şunu öğreniyoruz ki, bazı aristokrat erkekler binadan hızlıca çıkabilmek için bastonlarıyla kadınlara vurup yol açmak istemişler.

Bazar De La Charité Yangını!

Buna da hemen az sonra değineceğiz. Yangına dönecek olursak yakındaki çiftliklerden insanlar geliyor ve kendini dışarı atanlara ilk müdahaleleri yapıyorlardı. Ayrıca binanın arka tarafında başka bir pencere keşfedildi ve buradan yaklaşık yüz kişinin kurtulması sağlandı.

Bazar De La Charité Yangını: Kahraman Alençon Düşesi Sophie Charlotte

Ayrıca size bahsettiğim Alençon Düşesi Sophie Charlotte hayata bir kahraman gibi veda etti. Sophie Charlotte içeridekilerin tahliyesine yardım ediyordu ve bunu son ana kadar devam ettirmişti. Bazı Görgü tanıkları Sophie’nin “Önce gençler sonra ziyaretçiler” dediğini duymuştu. Kendisine gitme teklifinde bulunan başka bir kontese ise “Hayır, henüz değil; ziyaretçilere çıkması için zaman verelim dediği aktarılmıştır.

Alençon Düşesi Sophie Charlotte

Fakat kontes kendisiyle gelmesi için düşesi çekiştirir. Fakat düşes güçlü bir şekilde yerinde kalır ve “hayır, hayır kalacağım! Çabuk git, benimle ilgilenme; ben en son ayrılacağım” der. Verdiği cevapla batmakta olan Tinanik’teki müzisyenler gibi bir tavır sergiledi ve tarihe adını kahraman unvanıyla yazdırdı.

Bazar De La Charité Yangını Sönüyor

Yangın toplam 4 saat sürdü. ve yangının sonucunda, sinemanın ve pazar alanının içinde cesetler dışında hiçbir şey kalmamıştı Bu cesetlerin kime ait olduğu çok zor teşhis edilebiliyordu, zira bir çoğu da edilemiyordu. Bu yüzden de dönemin ilk adli tıp çalışması yapıldı.

Tarihteki İlk Bu Kadar Büyük Çaplı Adli Tıp Araştırması

Burada da tarihte ilk defa büyük çaplı bir adli tıp çalışmasını görüyoruz. Mesela kurbanlarının yakınlarına, kurbanların vücudunda veya ağızlarında özel ve kendini belli eden bir şey var mı diye soruluyordu ve eğer herhangi bir özel, fark edilebilen bir imge varsa bunlara bakılarak kimin kim olduğu anlaşılabiliyordu. Mesela size bahsettiğim kahraman düşes, ağzındaki altın bir kaplamayla teşhis edildi. Başka teşhis yöntemleri ise dişlerin şekli, herhangi bir dövme gibi şeylerdi. Fakat ne olursa olsun sonuçta yangın yerinde üzüntüden ve hüzünden başka bir şey kalmamıştı.

Kadın Hakları Ortaya Çıkıyor!

Haklar olgular sonucu ortaya çıkar. 1 Mayıs’ın da bir hikayesi vardır işçi haklarının da! Kadın Haklarının hikayesinin önemli bir kısmı da bu kısımdır. Maalesef tarihte böyledir: bir olay olacak ki haklar ve önlem ortaya çıksın.

Ayrıca size bahsettiğim şey görgü tanıklarına göre erkeklerin binadan çıkmak için kadınları, bastonlarıyla ittirmesi, düşürmesi falandı. Dönemin bazı büyük gazeteleri bunu “erkeklerin korkaklığı” olarak yayınladı. Farklı kaynaklara göre değişiklik gösteren ama ortalama olarak ölü sayısının 126 olduğu bir yangında ölenlerin sadece yedisinin erkek olması da farklı bir yorum getirebilir. Dediğim gibi bu olaydan sonra kadın hakları yükselişe geçti ve de kendi ülkemizde de her 5 Aralık’ta “Kadın Hakları Günü” kutlanır.

Fakat edinilen çoğu hak gibi bunun da süreci sancılı olmuştur. Mesela ilk kadın hakları savunucularından biri olan ve Kadın ve Kadın Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin yayınlayan Olympe de Gouges vaktinde idam edilmiştir. Fakat onun çıkardığı kıvılcım, hiç sönmemiştir; hatta Bazar De La Charité’deki alevler o kıvılcımı bir “yangın” yapmıştır. O yangından sonra, bir sürü ülkede sönmeyecek hareketler başlamıştır. Bir süre sonra ise kadın hakları tanınmış ve bunu tanıyan ülkelerde de kadınlara verilen haklar korunmaya başlamıştır. Türkiye’de ise Cumhuriyet ve Atatürk döneminde kadın hakları ortaya çıkmıştır. Dediğim gibi de 1934’ten beri ülkemizde her 5 Aralıkta, dünyada ise her 8 Mart’da Kadınlar Günü Kutlanır.

Kadın Hakları, İnsan Haklarıdır!
Kadın hakları nedir?
Licence: CC BY 2.0

Son Söz

Tarihte her zaman kazalar olur, ve önlemler ve haklar kanla yazılır. Mesela bugün düzgün bir şekilde uçabiliyorsak bunun nedeni bizden önce olan 100 tane uçak kazası ve bunların içinde ölen yüzlerce insandır. Maalesef bu tarihin bir gerçeğidir, Bazar De La Charité Yangını da kadın haklarının getirilmesini sağladı. Mesela Karl Marx Ne Umdu, Ne Oldu Bölüm #1 yazımızda da ve devamında anlattığım üzere de işçi hakları, işçiler öldükten sonra getirildi. Ayrıca Paris’teki Kermes Yangını herhangi bir şeyde işinin ehli olan insanların dinlenmesi gerektiğini gösterdi. Mesela organizatör sinematografın önerilerini ve şikayetlerini dikkate almadı.

Her neyse tarihe bu gün, üzüntülü bir gün olarak geçti. Bizim yapabileceğimiz şeylerden birisi de tarihten ders almak. Her neyse lütfen hatalı olduğumuz bir şey varsa veya bir öneriniz varsa bize ulaşınız ki amacımıza daha iyi hizmet edelim.

1 Yorum

  1. Olay gerçekten üzücü. Charlotte’ nin davranışı (o zamanki ödleklere kıyasla) örnek alınması gereken bir davranış. Aynı zamanda içerikte “Bir şey olmaz” deyip bazı şeyleri hafife almanın bedelinin ne kadar ağır olabileceği de anlaşılıyor. Gerçekten iyi bir içerik, emeğinize sağlık.

Yorum Yazın